Okula istediği zaman, arabasıyla gelir, istemezse gelmez. Kalma, geçme, ileride aç kalma derdi yoktur. Hangi okulun hangi bölümünü okuduğu tamamen önemsizdir, ileride babasından devralacak şirketleri, yatırımları vardır zaten. Başka şehirde, kendi evinde tek başına kalacak parası vardır. Her gece orda burda sürtmekten de geri durmaz. Para bol geldi mi bi yerlere bayar muhakkak, ya sevgilisini, kırıklarını hediyeye boğar, ya sinirim bozuldu deyip psikologlara saçar parayı, ya da escort hatundan escort hatuna atlar sırf eğlencesine. Starbucks'tan zaten çıkmaz amına koyim. Annesi ve babası illa başka şeylerle meşguldür, kafasını siken olmaz. Ama o siker senin kafanı, ilgilensen de ilgilenmesen de anlatır ne marka giydiğini, hangi gece klubünün locasında oturmak için kaç para baydığını, hangi içkiden kaç şişe açtırdığını, arabasıyla kaç bastığını. Maddi geliri orta/iyi olan bir aileden gelmiş de olsan düşünürsün bazen, `acaba benim babam da para bassa benim hayatım da dışarıdan bu kadar iyi gözükür müydü?` diye. `Gerçi para bassa ne olacak, bana koklatmazdı yine amına koyim` dersin, `acaba ben de böyle bir ayı olur muydum` diye düşünürsün, yine de karşındaki iyi bi Berkecan ise bişey demez, gülümsersin. Bir an kendini kıskançlık yapıyormuş gibi hissedersin, komiğine gider. Sen sürünürken, hayatta istediğin üç şeyin birine anca sahip olabilirken, o istediği ve istemediği çoğu şeye sahiptir. Hayat Berkecan'a hayat amına koyim dersin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder